
Cinsel işlevlerin bozulmalarında ki önemli bir etken cinsel isteğin azalması veya cinsel isteğin tamamen kaybolması şeklinde görülür. Cinsel istek kaybı, istekte azalma, cinsel uyarılara karşı tahrik görüldüğü halde isteksizlik görülmesi. Uyarılara hiç fiziksel olarak cinsel tepkilerin verilememesi şeklinde ortaya çıkabilir.
Çocukluk dönemindeki yasaklayıcı eğitim ve başarısızlık endişesi kadar sonraki dönemlerde ortaya çıkabilecek utanma, acı, yetersizlik korkusu veya olumsuz deneyler de cinsel istek kaybına neden olabilir.
Bir davranış insanı rahatsız ediyorsa kişi o davranışı yapmaktan kaçınır. Kişinin istemediği davranışlara zorlanması nefrete neden olabilir. Nefret, her türlü cinsel aktiviteye karşı olabileceği gibi oral sekse tepki duymak (karşı olmak) gibi belirli aktivitelere karşı da olabilir.

Kadınlarda hormonlara bağlı olarak gelişen yetersiz ıslanma, ilişkinin ağrılı olması sonucunda cinsel isteksizlik doğurur. Aşırı yorgunluk, cinsel tepkilerin azalmasına yol açabilen önemli bir etkendir.
Genelde doğum, ameliyat, kanserler, aşırı kilo kaybı, sürekli diyet ve grip gibi vücut direncini düşüren hastalıklar, geçici veya sürekli cinsel istek kaybına yol açabilirler